İstanbul’da kaldırım ve yol işgali sorunu 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda yeniden gündeme geldi.
Kaldırımda yürümesi gereken yayalar, fotoğrafta gördüğünüz anne ve çocuğu gibi yolun ortasından yürüyor.
Pek çok tehlikeye davetiye çıkaran bu durum engelli yayaların da özgürce seyahat etmesini engelliyor.
Kaldırıma araç park etmek cezası sadece 690 lira..Merkezi İstanbul'da bulunan
Fahri Trafik Müfettişleri (FTM) Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Basın Sözcüsü Halis Kahraman, kaldırıma park eden araçlara yönelik fahri trafik müfettişlerinin 1997 yılından beri denetim yaptığını, ancak bu denetim ve ceza yazma yetkilerinin bu yıl geçtiğimiz Mart ayında yapılan yönetmelik değişikliğiyle ellerinden alındığını, şimdi ise sadece genel kolluk görevlilerinin denetim ve ceza yetkilerinin bulunduğunu belirterek,
" Karayolları Trafik Kanunu 61/1-a maddesine göre taşıt yolu üzerinde duraklamanın yasak olduğu yerlerde park etmenin cezası 690 TL'dir. Ayrıca 15 ceza puanı uygulanmaktadır. Kolluk görevlilerince düzenli etkin bir denetim yapılarak, kural ihlali yapanlara ucezai işlemler uygulanmalıdır. Özellikle büyükşehirlerde trafik denetiminde görevli personel sayısı yetersiz olduğundan ve bu ceza caydırıcı olmadığundan dolayı araçların kaldırım işgali son bulmuyor." ifadelerini kullandı.
Başta İstanbul olmak üzere kentlerdeki cadde ve sokaklarda engelliler için birçok
“Engel” de devam ediyor.Kadıköy, Beşiktaş, Taksim ve Eminönü’ne İstanbul’un kaldırımlar işgal altında.. Vatandaşlar kaldırımlar yerine trafiğin aktığı yollarda yürümek zorunda kalıyorlar.. Kaldırımlar, engelli, yaşlı ya da çocuklu aileler için tam bir tuzağa dönüşmüş durumda..
" Kafe önlerinde işgaller sürüyor, belediyeler seyrediyor..! "Araçların yanı sıra yol üzerinde kafelerin önlerinde bulunan masa ve sandalyeler, bilinçsizce park edilmiş scooterlar ve tam kaldırım üzerinde bulunan çöp konteynırları da yürüyüş yollarının en büyük engelleri.. Dükkân ve kafelerin önlerinde park halinde bulunan ve mal indiren araçlar da kısa süreli de olsa yayalar için sorun teşkil ediyor.. Bazı yerlerde ise zaten dar olan sokaklara kaldırımlara bir de araçların park edilmesi, güvenle erişimi imkânsız kılıyor.
" O Kaldırm Benim hakkım..! "Engelsiz Erişim Derneği Başkanı Nurşen Korkmaz İstanbul’un genelinde kaldırım işgali yaşandığına dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Bunlar bizleri engelleyici çirkin şehir manzaraları. Bizi engelli yapan tam da bunlar. Kaldırıma park eden araçlar, dükkânlara malzeme indiren araçlar kaldırımları işgal ediyor. Scooter ve kaldırımdaki masalar işgalin diğer örnekleri. Bunlar ortadan kaldırıldığında engelli kavramı da ortadan kalkacak. Bu tablo yaya yaşamını da tehlikeye atıyor. Düzenli denetim, cezai işlemler yapılmalı. Kimse kimsenin hakkını gasp etmemeli. O kaldırım benim hakkım.”" Trafik magandaları ancak ağır cezayla iflah olur..! "Beşiktaş’ta kaldırım üzerine çapraz şekilde çekilmiş araç nedeniyle yol üzerinden yürümek zorunda kalan Ayşe Öz,
“Yollar zaten daracık biz zor yürüyoruz bir de araç çekiyorlar. Park alanına arabayı park etmek bu kadar mı zor. Bu trafik magandaları ancak ağır para cezasıyla iflah olur” sözleriyle duruma tepki gösterirken,
Kadıköy’de kaldırım üzerine park edilen araca isyan eden Süleyman Sezen de “
Biri park edince diğeri de geliyor. Arabanın sileceklerini kaldırınca da biz suçlu oluyoruz. Bilinç olmayınca bunlar yaşanıyor” diye yakındı.
" Sarı çizgi " Umursanmıyor..!Engelli vatandaşlar, ‘
sarı çizgi’ olarak bilinen bantların birçok noktada kopması, kaldırımlara ve bu bantların üzerine park edilen araçlar nedeniyle İstanbul başta olmak üzere birçok kentte tehlike olmadan özgürce seyahat edemiyor.
Neler yapılabilir?Engelsiz Erişim Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Engin Yılmaz işgallerle ilgili yapılabilecekleri sıraladı:
“*Park, masa, kasa gibi kaldırım işgalleri daha sıkı denetlenmeli, ihlallere karşı daha sıkı yaptırımlar uygulanmalı.*Kaldırım yürüme alanı üzerindeki tüm ağaç, direk, mantar gibi engeller temizlenmeli.*Yerleşik çevrenin erişilebilirliği konusunda kentteki tüm belediyelerin birlikte hareket edip haberleştiği bir çağrı merkezi sistemi oluşturulmalı. Vatandaş şikâyeti iletebilmeli.”