Emekli Polis Memuru Muhittin Avşar'ın dava süreci ve dilekçe örneği hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım da şu ifadeler yer aldı : "Resmi Gazete'nin 15 Temmuz 2023 tarih ve 32249 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Torba Kanunun 28'inci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek 40'ıncı madde ile davalı idare tarafından memurlara, dava tarihinde ayrıca 8 bin 77 TL’lik bir seyyanen artış yapıldığı halde (ki bu artış miktarı bugün için 12.147,30 TL’ye çıkmıştır.) Bu artış memur emeklilerine uygulanmamıştır. Halen çalışan memurlara verilen seyyanen zam tutarının memur emeklilerine yansıtılmaması ile ilgili olarak Danıştay 12. Dairede süresi içinde açılan bir tek dava bulunuyor, bu davaya biz de 657'sayılı kanununa tabi Memur Emeklileri de etkilenen taraf olarak bireysel müdahil olma hakkımız doğmuştur..Hukukçu dostlarımız aracılığı ile Danıştay Başkanlığı'na sunulması için mağdur emekli memurlar için matbu dilekçe örneği hazırladık.Bu dilekçe örneğini olabildiğince çok sayıda memur emeklisine ulaştırabilirsek Danıştay Başkanlığı'ndaki davayı usulsüz uygulamanın iptali amacıyla Anayasa Mahkemesi'ne taşıyabilir, yasadaki hukuksuz cümlenin iptalini sağlayabiliriz.Biz Memur Emeklileri Platformu Grubu olarak Twitter ve her türlü sosyal medya platformdan dilekçe örneğini paylaşıyoruz.Emniyet teşklatımızdan emekli olmuş meslektaşlarımız ile meslek büyüklerimiz dilekçe vermek suretiyle katkı sağlarlarsa hakkımızı alma yolunda mesafe katetmiş oluruz.Ben, hukukçu dostlarımız tarafından hazırlanan dilekçe örneğini paylaşıyorum. Çevrenizdeki tüm memur emeklilerine bu dilekçe örneğini ulaştırmak suretiyle dilekçe örneğinde yer alan boşlukları doldurup adliye ön büroları aracılığı ile Danıştay 12. Dairede Başkanlığı'na davaya bireysel müdahil olmalarının sağlanmasını talep ediyorum. Emekli Memurların Danıştay 12. Dairesine gönderecekleri davaya katılma dilekçelerinden 427,60 TL. başvurma harcı ve posta masrafı alabilirler. ÖNEMLİ NOT : Başvuru işlemleri Adliyeler'den ya da Ankara'da Danıştay Başkanlığı'ndan olmak zorundadır. PTT ile gönderilen dilekçeler işleme girmez.Muhittin AVŞAR -Emekli Polis Memuru Memur Emeklileri Platformu X Grup Yöneticisiİletişim : (0505) 542 56 90"
DAVA DİLEKÇE ÖRENEĞİ : DANIŞTAY 12. DAİRE BAŞKANLIĞINADOSYA NO: 2023/4537 E.
(DURUŞMA İSTEMLİDİR)
DAVACILAR YANINDA DAVAYA KATILMAK İSTEYENİN : AD VE SOYADI : .......................................................... TC NO: .......................................ADRES : ...............................................................DAVACILAR : 1- HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI 2- Adnan OKUR VEKİLLERİ : Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Metin BAYYAR, Av. F, Ayhan ERKANAv. Ali Serdar ÇINGI, Av. Sait KIRAN, Av. Halil AĞIRGÖL,
Av. Azime Ayça OKUR, Av. Pınar Akbina,
DAVALI : Cumhurbaşkanlığı/ANKARA
KONUSU : İşbu davada mahkemenizce verilecek olan iptal kararı; memur emeklisi olmam nedeniyle benim menfaatlerimi de doğrudan etkileyeceğinden davacılar yanında davaya katılma talebimin ve duruşma açılması istemimin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR : 1- Ben, devletime ………. yıl hizmet ettikten sonra, .................... İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda çalışırken ………………tarihinde emekli oldum.2- Öncelikle Sayın Mahkemeniz önünde ikâme edilen işbu iptal davasının tarafı olan davacılar Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı ve Adnan Okur vekillerince hazırlanan dava dilekçesinde ileri sürülen bütün iptal nedenleri ve Anayasa’ya aykırılık iddiası haklı ve yasaldır, ben de katılmaktayım ve aynen tekrarlıyorum.
3- Bilindiği gibi, 4688 sayılı sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun "Toplu Sözleşmenin Kapsamı"nı düzenleyen 28'inci maddesinin 4’üncü fıkrasında; "8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre aylık ödenmekte olanların aylıklarının hesabında da toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve taban aylık katsayıları esas alınır. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılık hali esas alınarak bağlanan yaşlılık, malullük veya ölüm aylıklarında yapılacak artışlar hakkında 5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaz ve bu aylıklar toplu sözleşme hükümlerine göre belirlenen aylık ve taban aylık katsayılarındaki artış dikkate alınarak artırılır." denilmektedir.
4- Bu açık yasal düzenleme nedeniyle memurlar ve memur emeklileri, her yıl Ocak-Temmuz aylarında toplu sözleşme zammı ile enflasyon farkının toplamı kadar olmak üzere yılda iki kez zam alıyorlardı. 2023 Temmuz ayında memur ve memur emeklileri toplam yüzde 17,55 zam almaya hak kazandıkları halde, Resmi Gazete'nin 15 Temmuz 2023 tarih ve 32249 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Torba Kanunun 28'inci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek 40'ıncı madde ile davalı idare tarafından memurlara, dava tarihinde ayrıca 8 bin 77 TL’lik bir seyyanen artış yapıldığı halde (ki bu artış miktarı bugün için 12.147,30 TL’ye çıkmıştır.) bu artış ben ve benim gibi memur emeklilerine uygulanmamıştır.
Hal böyle olunca, geçmişte en düşük kamu görevlisi ve kamu görevlisi emeklisi arasındaki maaş farkı yüzde 40 civarındayken anılan yeni düzenlemeyle bu fark yüzde 137'ye çıkmış durumdadır.
5- Diğer yandan, en düşük kamu görevlisi maaşı hesaplanırken çalışmayan eş ve iki çocuk dikkate alınırken, sanki kamu çalışanı aktif çalışmayı bırakıp emekli olmakla birlikte aile birliğinden ilişiği kesiliyormuş gibi emekli kamu çalışanlarına eş ve çocuk yardımı da ödenmemektedir. Yıllarını devlet hizmetine vermiş ve emeklilik hakkını kazanmış olan ben ve benim gibi memur emeklilerine mantıklı, hakkaniyetli, adil bir ücret uygulanmamaktadır. Dolayısıyla Anayasa’nın EŞİTLİK İLKESİ ve diğer mevzuatımıza göre; aktif kamu çalışanlarına seyyanen yapılan ek ödemenin aylık bağlama oranına göre kamu görevlisi emeklilerine de yansıtılması gerekmektedir.
6- Davalı idarenin, memurlara seyyanen zam uygulamasının, maaşları memur maaşlarına göre belirlenen emekli memurlara yansıtılmaması Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi AYRIMCILIK YASAĞI kapsamına da girmektedir. Her ne kadar meclisten çıkartılan kanunla bu uygulama hayata geçirilmiş ise de Anayasa'nın 11'inci maddesinin son cümlesinde öngörülen "kanunların Anayasaya aykırı olamayacağı"na dair emredici hüküm nedeniyle işbu davanın somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesinin gündemine taşınması gerekmektedir.
7- Anayasa Mahkemesi bugüne kadar birçok içtihadında hem ayrımcılık yasağına, hem de eşitlik ilkesine dair tanımlamalarda bulunmuştur. Mahkeme’nin eşitlik ilkesi ile ilgili yerleşik tanımına göre;
“Anayasa’nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.”
Olayımızda hukuksal durumları aynı olan memurlar ile emekli memurlar arasında aynı uygulamadan uzaklaşmakla davalı idare açıkça Anayasanın Eşitlik İlkesine aykırı işlem tesis etmiştir. Başka bir ifade ile; Anayasa Mahkemesinin yukarıdaki gibi eşitlik ilkesini tanımlayan kararlarında belirtilen, "ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.” ilkesi gereğince memurlara verilen seyyanen zammın işçi ya da Bağ-Kur emeklilerine verilmesini talep etmek eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmeyecekse de; seyyanen zam uygulamasının aynı hukuksal durumda olan emekli memurlara da yansıtılmasını talep etmek Anayasal Eşitlik İlkesinin bir gereğidir.
8- Bu nedenle, Anayasa’nın 10. maddesinin son fıkrasında öngörülen “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” şeklindeki emredici hüküm gereğince yasama, yürütme ve yargı organları ve idari makamlar EŞİTLİK İLKESİ ve AYRIMCILIK YASAĞINA UYGUN DAVRANMAKLA YÜKÜMLÜDÜRLER.
Diğer yandan Anayasa’nın 138. maddesinde; hâkimlerin Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak karar vereceği: hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği; genelge gönderemeyeceği; tavsiye ve telkinde bulunamayacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla yargıcın uygulayacağı hukuk arasında Anayasa hükümlerinin de yer alması hukuksal bir zorunluluktur.
Sonuç olarak; Anayasa’nın 11'inci ve 138'inci maddeleri birlikte değerlendirildiğinde hâkimlerin Anayasa’nın 10'uncu maddesinde yer alan eşitlik ilkesini uygulamakla görevli oldukları kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava konusu idari işlemin iptali ve somut norm denetimi talebimizin karşılanması gerekmektedir.
HUKUKİ NEDENLER : Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, İYUK, Devlet Memurları
Kanunu, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 7456 Sayılı Torba Kanun'un olayımızla ilgili ve diğer ilgili mevzuat.
KANITLAR : TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK Başkanlığı
kayıtları,15.07.2023 tarih 32249 sayılı Resmi Gazete diğer kanıtlar.
SONUÇ VE İSTEM : Sunulan ve re'sen görülecek nedenlerle:
1- Öncelikle davacılar yanında davaya katılma talebimin kabulüne ve duruşma açılmasına;
2- Resmi Gazete'nin 15 Temmuz 2023 tarih ve 32249 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğü giren 7456 sayılı Torba Kanunun 28'inci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen 40'ıncı madde ile; dava tarihinde kamu çalışanlarına uygulanan 8.077,00 TL. (bugün için 12.147,31 TL.) Seyyanen zammın; memur emeklilerine uygulanmaması işlemi; YETKİ, ŞEKİL, SEBEP, KONU, AMAÇ yönlerinden hukuka aykırı olduğundan iptaline; anılan düzenleme Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki "EŞİTLİK", 11'inci maddesindeki "ANAYASANIN BAĞLAYICILIĞI VE ÜSTÜNLÜĞÜ", 60'ıncı maddesindeki "SOSYAL GÜVENLİK HAKKI" ilkelerine açıkça aykırı olduğundan Anayasa'ya aykırılık iddiamızın somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. ……/……./2024
Katılma Talebinde Bulunan
Adı Soyadı:
İmza :
