Güncel
Yayınlanma: 20 Aralık 2020 - 17:05
Güncelleme: 21 Aralık 2020 - 01:53
PKK NASIL TÜRETİLDİ ?
USPUM, Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, Türkiye Haber Ajansına çok özel açıklamalarda bulundu. Yıllarca, devlet kademelerinde önemli görevlerde bulunmuş, USPUM Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, ülkenin, gerek siyasi müesseseleri, gerekse; devlet kurumlarında bir zihniyet tıkanıklığının yaşandığına değinerek, bu durumdan en kısa zamanda kurtulunması gerektiğine dikkat çekti.
Güncel
20 Aralık 2020 - 17:05
Güncelleme: 21 Aralık 2020 - 01:53
USPUM, Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, türkiye Haber Ajansına çok özel açıklamalarda bulundu.Yıllarca, devlet kademelerinde önemli görevlerde bulunmuş, USPUM Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu, ülkenin, gerek siyasi müesseseleri, gerekse; devlet kurumlarında bir zihniyet tıkanıklığının yaşandığına değinerek, bu durumdan en kısa zamanda kurtulunması gerektiğine dikkat çekti. Yapıcı olmak ve değerlere sahip çıkmak gerektiğine dikket çeken Gergerlioğlu, Bu gibi engellerin üstesinden, insani değerler ve onurlu bir varoluş anlayışının topluma tesis edilerek; sağlıklı, huzur ve güvene dayalı, bireysel, toplumsal ya da siyasi her türden olabilecek, müsbet doğrultudaki yeni, yapıcı bakışların güçlenmesi ile gerçekleşebileceğine işaret etti. Gergerlioğlu, "Tıpkı; geçmişte olduğu gibi, Anadolu’yu, anadolu yapan kodlara dönerek, o kodun ruhunu, genomunu bozmadan ve daha da geliştirerek bu bilinci yeniden tesis etmeliyiz. Bunu başarabiliriz", şeklinde konuştu.Muhammed Taha Gergerlioğlu; geçtiğimiz günlerde "İktisat Yolu" youtube kanalı'ndan yayınlanan bir demecinde, pkk terör örgütünün nasıl türediğine dair çarpıcı ifadelerde bulunmuştu. İfadelerinde; ülkenin doğu ve güneydoğu politikalarının oldukça eksik ve dar bir bakış açısıyla idare edilmeye çalışıldığına değinen Gergerlioğlu, daha kapsamlı, kucaklayıcı, güven veren uygulamaların yapılmasının zorunlu olduğuna dikkat çekerek, önemli tespit ve eleştirilerde bulunmuştu. USPUM, Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi Başkanı; Muhammed Taha Gergerlioğlu, kendisine bu tespit ve eleştirilerini hatırlattık. Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgemizde yaşayan insanlarımızın beklenti ve siyasete bakışlarını sorduk.Peki; PKK NASIL ve neden TÜREMİŞTİ?USPUM, Ulusal Stratejiler ve Politikalar Üretme Merkezi Başkanı Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun açıklamaları şöyle:"Bunu daha önce de ifade etmiştim. Aynı düşüncede ve konuyla ilgili tesbitlerim nettir. Zira; uzun yıllardır Türkiye'mizin birçok bölgesinde, önemli projelerde çalışma imkânım oldu. Doğu ve güneydoğumuzda da çalışmalarımız oldu. Bölgeye hizmet ve oradaki vatandaşlarımızın hayrına olan işler. Bende o bölgenin bir insanıyım. Buna bağlı olarak, samimi geri dönüşler alıyorum. İnsanımız olguyu yaşıyor. Yaşadığını da ifade ediyor.""PKK neden türedi, sorusuna geri dönersek.""Tabi, hadiseyi, biraz geriye götürdüğümüzde PKK neden çıktı. PKK’nın çıkış talepleri neydi? Türkiye’de hangi fakülteden mezun oldu bu çocuklar. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olan çocuklar, gittiler. bu örgütü kurdular. Peki, Neden kurdular? Aldıkları eğitim birçok şeyi ortaya koyuyor. Hukuk eğitimi aldılar, diplomasi eğitimi aldılar. Uluslararası ilişkiler eğitimi aldılar. Tabi her bölgenin kendine has karakteristiği var. Güneydoğu çok farklı. Siz, bölgeyi kuşatmazsanız o bölge yalnızlaşır. 1950’lerde, 1960'larda, 1970’lerde, o bölge kendini Ankara’ya tabi hissettirmiyordu. Ankara da onları kucaklayamadı.""Halbuki; o bölge bizim en güzel, en misafirperver, en dindar bölgemizdir. Geçmiş dönemlerde, o bölgeler medreselerimizin olduğu; adeta, eğitimin beşiği olan bölgelerimizdi. Siz, o bölgeyi kurutursanız, sonraki nesil de; geçmişini unutur, ve sonra kim olduğunu bilemez. Eğer; siz o bölgenin değerlerini korumaz, yükseltmezseniz; dışardan birileri gelir, sizin oluşturduğunuz o boşluğu doldurur. Nitekim; Batılı ülkeler, farklı kol çalışmalarıyla bunu yaptılar ve buna devam ediyorlar. PKK terörünü iyice palazladılar. Bu çok nettir."MESELE KÜRTÇE MESELESİ DEĞİLDİR"Mesele; artık, Kürtçe meselesi değildir. Nitekim; AK Parti hükümeti bu konuda yapacaklarını fazlasıyla yapmıştır. Ancak; artık eski şartlar bitti. Oraların şartları değişti, yenileşti artık. Sizin yeni bir değer sayım ortaya koymanız lazım. Klasik, popülist yaklaşımlarla bırakın Doğu ve Güneydoğu'muzu, Batı'daki bölgelerimize de hitap edemezsiniz. Bizim bölgede yeni tedbirlere ihtiyacımız var. Sadece hizmet değil bakın.""İnsanımıza; “sen çok değerlisin konsepti" oluşturulmalıdır. Bu zor değil. Taleplerin bulunması lazım. Adeta bir madenci gibi, derinlikli bir talep analizine ihtiyaç vardır. Bizim, USPUM olarak, ilk günden beri yaptığımız çalışmalar, bu yöndedir."ULUSALCILIK AKIMINA KAPILDIK"Bakın bizler 250 sene önce yeni bir medeniyet, yeni bir aydınlık ararken; kendi içimizde, buna uygun olmayan yapılarla ilgili hiçbir tedbir almadık. Veya öngöremedik. Bu, bizde ulusalcılık akımlarına ve onun getireceği hastalıklara kapılmamıza sebep oldu."TRAKYA İLE GÜNEYDOĞU'NUN KAVRAMLARLA OLAN DİYALOGU, MİLLİ EĞİTİM POLİTİKALARIYLA DESTEKLENMELİ"Bizim geçmişimizde bir güneydoğu, doğu meselesi yoktu. Kültür farklılığı, yerel adet ve örf farklılığı şeklinde gözükürdü. Şimdi; genel bir kültür farklılığı oluştu.""Bunun sebebi nedir? Neden oluştu? Bizim zihnimizdeki düşündüklerimizi dilimize, dilimizdekileri de; hareketlerimize dönüştürürken, neden sapmalar var. Bu sapmaları nasıl düzeltebiliriz. Tekrar Anadolu’daki bir konsepti; yani tüm Anadolu coğrafyasındaki 83 milyonu, aynı hedefe doğru nasıl kilitlemeliyiz; bunu düşünmeliyiz. Trakya’da yaşayan insanlarla, güneydoğu ve doğudaki insanların kavramlarla olan diyaloğunu, milli eğitim politikalarıyla hedefli oluşturmalıyız. Çünkü; bu sapma, bir süre sonra ayrılma gibi düşünceleri getirebiliyor. Peki; burda ne yapılmalı?"DAHA ÜST BİR MEDENİYET KİMLİĞİ OLUŞTURMALIYIZ"Burada, temelde kendi bilgi kaynaklarımızla eğitim politikalarını, daha hızlı bağlamalıyız. Daha üst bir kimlik oluşturmalıyız. Medeniyet kimliği, ortak bir kimliğimizidir. Batı’da, aydınlanma kimliği var. Biz; yeni bir kimlik, kendi medeniyet kimliğimizi bir üste taşırsak; bugünün yaşadığımız olaylarını; yani kargaşasını, birçok kriminal olayların asıl sebebinin bu temel, ikiyüz yıldır değişmekte olan paradigma olduğunu görürüz. Tabi bu temel felsefeden baktığımız gibi, pratiklerden de bakabiliriz. Güneydoğu ve doğu halkı; kürt, zaza, kırmançe, soran, sorane gibi kavramlarla aralarında da, farklı farklı yapıdalar."ANADOLU GERÇEK KODLARINA DÖNMELİ"Anadolu, Osmanlı’nın bir bakiyesi… Bugüne kadar tüm göçler, son üçyüz yıldır Anadolu’ya yapılmış. Ve Anadolu bir merkez. O bölgeyi, bu geri dönem kadim medeniyetin toprakların kaybedilmesiyle Anadolu’ya yerleşen ve göç eden insanlar; ve onların torunlarıyla, balkanlardan taa uzaklardan, Kafkaslar’dan, Ortadoğu’dan bir islâmî anlayışı, hayatın içerisinde yaşanır hâle getirebilmek lazım."BİREYİN İNANDIĞINI YAŞAMASI ŞARTNasıl? Bireyin inandıklarını yaşayabilmesi şart. Bireyin devletle olan ilişkisi, dinle olan ilişkisi, parayla olan ilişkilerini, yeniden bir paradigmal bakışla düzenlememiz gerekiyor. Güneydoğunun problemleri, aslında çok mühim problemler gibi görünse de; bizim için çok basit ve hızlıca çözülebilecek problemler... Bizim, devlet olarak o bölgeyi; başkalarına dizayn ettirmeme anlayışını sabitlersek, müdahele kaynaklarını da; yakalama imkanımız olur. Bu kaynaklar; çeşitli sermaye, çeşitli örgüt, çeşitli devlet, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıdır. Bunların kendisine has, stratejik ve sistemik davranış şekilleri var. Bu; bir büyük devlet konseptiyle çözülebilir. O zaman, bu sistemin tüm kurumlarında ortak hedefli çalışmalar gerekir. Yani; birey aileyle, aile mahalleyle, mahalle toplumla, toplum devletle, devlet kurumlarıyla, bu kurumlar bir âhenk içerisinde, dünyadaki diğer rakipleri veya insanlığın hedeflerine doğru, toplumunu nasıl taşıması gerekliliğini düşünen bir devlet mekanizması ve yapısı, buna da; bir mefkure ve kızılelma gerekiyor. Bu mefkureyi, ancak ve ancak; bu mefkureyle donanmış insanlarla yapmamız mümkündür. O zaman; kısa, orta ve uzun vadeli, ciddi tedbirlere ihtiyaç var.HEDEF ODAKLI BÜYÜK BİR ÇALIŞTAYA İHTİYAÇ VAR"Türkiye’deki gönüllü sivil toplum kuruluşlarının ve dâvâsı olan insanların ve dâvâsı olan kurumların, hedef birliği içerisinde; toplumsal sorunları, devletin zâfiyetindeki sorunları ve sistemik sorunları çözmede, bir çalışma, çalıştay başlatmasında fayda var. Bu, küçücük de olsa; yarına çok büyük bir kapsama alanı oluşturur. Her hâdise, her eylem küçük bir noktadan başlar. Eğer dünyanın kabul edilebilir bir ürün halindeyse aradığı, dünyanın aradığı bir ürün ise; o hemen kabul görür."BEN DE GÜNEYDOĞU'NUN BİR EVLADIYIM"Ben de; bir Güneydoğu Anadolu evladı olarak, burada problemleri çözmede faydalı olmaya gayret ediyorum. Elimden geldiğince, dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Bu kadim izimiz ve kurmuş olduğumuz insanlığa faydalı devletleri, devletlerimizi ve devletimizi, aynı faydalarla mücehhez etmek, toparlamak için, bütün tanıdığım dostlarımı, arkadaşlarımı, bu konuları istişare edip hedef odaklı olmaya çalışıyorum.""İnanıyorum ki; gelecek, inanan ve gayret eden, dertlenen ve sancı çekenlerindir."Türkiye Haber Ajansı
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir