BTP İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Selim Kotil, kaçkar tv de Gazeteci Ahmet Kaplan’ın sunduğu gündem Özel Programına konuk oldu ve projelerini anlattı. İstanbul'un 23. Belediye Başkanı ve TBMM eski Başkan Vekili Aytekin Kotil’in yeğeni Selim Kotil, 2. Kotil Döneminde İstanbul’un ve İstanbulluların huzura kavuşacağını söyledi. Kaçkar TV’de Gazeteci Ahmet Kaplan’ın konuğu olan Bağımsız Türkiye Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ekonomist Selim Kotil, İstanbul’un su, trafik, deprem, ulaşım, otopark sorunları için çözümlerini tek tek anlattı. İstanbul’un sorunlarını çözüme kavuşturacak projelerini, canlı yayında anlatan Selim Kotil, İstanbul’un depreme hazır olmadığına dikkat çekti. Kotil, “İstanbul, depremden sonra açık hava mezarlığı olacak. İbb olası depreme hazır değil” diyerek mega kentin tüm sorunlarını çözeceğini açıkladı.Selim Kotil, Karaburun’da inşa edecekleri arıtma tesisiyle kentin su sorununu temelli çözeceğini belirtti.Büyükçekmece Gölü’nün çevresine kuracakları güneş panelleriyle Çatalca ve Silivri’de seracılığı teşvik edeceklerini ifade eden Selim Kotil “İstanbul’un su havzalarına güneş enerjisi tarlaları kuracağız. Seracılık için gerekli olan enerjiyi bedava vereceğiz ve İstanbulluya en ucuz sebze ve meyveyi yedireceğiz” dedi.İstanbul’daki trafik sorununu çözecek projeleri olduğunu da açıklayan Kotil, “Tokyo’da, Hong Kong’da olan son teknoloji ürünü hızlı trenleri İstanbul’da da hizmete sokacağız.” Diye konuştu.Kotil, “Melen Çayı 2050 yılında İstanbul’un su meselesini çözebilecek mi? İstanbullu ucuz patlıcanı domatesi nasıl yiyecek? Biz bütün projeleri ortaya koyuyoruz. Çözüm yollarını ortaya koyuyoruz. Sadece bu da değil, İstanbul’da yandaşa değil vatandaşa nasıl hizmet yapılacağını ortaya koyuyoruz.” Diyerek mevcut belediyeyi eleştirdi.Bu projelerin birkaç günde hazırlanmadığını ifade eden Kotil, bu sorunların hepsinin Prof. Dr.Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ile Bağımsız Türkiye Partisi'nin çözeceğini söyledi.Kaçkar TV ekranından rakipleri Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’na da seslenen BTP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil, aynı ekranda projeleri konuşma ve tartışma için çağrı yaptı. Kotil; “Buyursunlar beraber ekrana çıkalım. Projelerimizi, nasıl bir İstanbul hayal ettiğimizi, neler yapacağımızı anlatalım ve tartışalım” çağrısında bulundu.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil’in Kaçkar TV de Gazeteci Ahmet Kaplan’ın sunduğu Gündem Özel Programında yaptığı açıklamalarından satırbaşları şöyle:İSTANBUL’UN SU SORUNUNU SÜREKLİ ÇÖZEBİLECEĞİZ“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık bütçesinin yüzde 5’i kadar bir bütçe ile İstanbul’un su sorununu kalıcı olarak çözebileceğiz.
Bunun için Karaburun’daki tuzlu suyu içilebilir su haline getiren bir tesis kuracağız.
Bu tesiste ters ozmos sistemi ile 1 milimetrenin on binde birinden daha dar aralıktan suyu geçirerek tuzdan arındırıyoruz.
Peki, işletim maliyeti nedir? İstanbul için kullanacak olduğumuz bu yatırımda gerekli olan elektrik için 1500 megavatlık kurulu güce ihtiyacımız var.
Bunu da İstanbul Boğazı’nda üreteceğimiz elektrikle karşılayacağız.
Ürettiğimiz elektrik 5 bin megavat kapasitede olacak. Yani burada ihtiyaç duyduğumuz elektriğin biz 3,5 katını zaten boğazdan üreteceğiz.
Aynı zamanda Terkos Gölü çevresinde de rüzgârgülleri ve güneş panellerinden elektrik üreteceğiz.”METROBÜS ÇÖZÜM DEĞİL “İstanbul trafiğini alt üst eden protokol geçişlerini görüyoruz.
Binali Bey’e, ‘İstanbul’un trafik problemi var mı’ diye sordular, ‘yok’ dedi. Neden yok diyor? Bugün yine gördüm; adamlar araçların üzerine çakarları atıyor yandan geçiyorlar.
Bu tarafta ise millet bekliyor. Onlar efendi de vatandaşlar köle mi?
Burası Mustafa Kemal’in Türkiye’si. Herkes eşit haklara sahip.
Saat 17.30’da metrobüsün Cevizlibağ durağına gidin. İnsanları tıkıyorlar içeriye. İnanın hayvanları öyle tıksan hayvan dernekleri ayağa kalkar. Senin İstanbulluya layık gördüğün bu mu. Çözüm metrobüs değil. İstanbul’un nüfusu belli. Bu kadar büyük bir kütleyi metrobüsle, ufak arabalarla, otobüslerle taşımak mümkün değil.”HAKİKİ HIZLI TREN GETİRECEĞİZ“Biz Japonya’daki gibi hakiki hızlı tren sistemini getireceğiz.
İstanbul için raylı sistemin dışında hiçbir çözüm olamaz. Ama hangi raylı sistem.
Manyetik bir sistemle çalışan yüksek hızlı tren.
Japonya’da bir arkadaşım var. Evi ile işi arası 250 km. Her gün gidip geliyor, 35 dakika.
Orada hızlı tren var. Biz de neler var; YHT (Yüksek Hızlı Tren) var.
Eski trenleri alıp boyuyorlar üzerine YHT yazıyorlar.
Binali Bey’in torunu bile ‘dede bu hızlı tren neden yavaş’ dedi.
Çocuk haklı. Bunu biz yapacağız. Şimdi ‘240 km sürat yapıyor’ diyorlar. Yok, öyle bir şey. Ankara-İstanbul arası bir sürü viraj var. Pamukova’da tren devrildi, insanlar öldü.
Suçu makiniste attılar. Sen bu trene bu kadar sürat basarsan merkezkaç kuvveti seni alır atar. Tokyo’da, Hong Kong’da, Fransa’da, Almanya’da olan son teknolojiye sahip hızlı trenler bizim dönemimizde İstanbul’da da olacak. Bu projeyi ilk olarak Pendik-Silivri arasında hayata geçireceğiz.”E-5 KARAYOLUNUN ALTI PARK OLACAK“Şehrin merkezine insanlar özel araçlarıyla girmesin. Toplu taşımanın mantığı budur.
Araçlarını bir yerde bıraksınlar, toplu taşımayla işlerini görüp tekrar gelsinler, araçlarına binsin ve gitsinler. Peki, bu insanlar arabalarını nereye park edecek? İstanbul’da otopark yetersiz. Avrupa’da nasıl? 3 bin araçlık otoparklar var.
Otopark olmadan sorunu çözemezsiniz. Peki, park sorununu nasıl çözeceğiz?
E-5 karayolunun altı park olacak.”İSTANBUL’DA DOMATES 1 TL OLACAK“Modern seracılıkta sebzelerin istediği, yetişebileceği sıcaklığın elde edilmesi lazım. Hollanda, Trakya’dan çok daha soğuk bir yer olmasına rağmen dünyada seracılıkta lider konumda. Biz de Hollanda’nın yaptığını burada yapacağız. Nasıl yapacağız?
Güneş panelleri ile elektriği üreteceğiz. Burada bulunan üreticilerimize diyeceğiz ki; ‘Biz sana belediye olarak üretmiş olduğumuz elektriğini bedava vereceğiz, sen de burada domates, patlıcan üret. O zaman domates fiyatı 1 liranın altına düşer. Kışın taze sebze ve meyve yeme imkânı elde etmiş olur İstanbullu. Aksi takdirde gelip bugün sebze fiyatlarındaki pahalılığın suçunu halciye ve marketçiye yüklemek, onları gıda teröristi göstermek çok yanlış olur. Asıl sorun yüksek maliyettir.”İSTANBUL DEPREME HAZIR DEĞİL“İstanbul depremden sonra açık hava mezarlığı olacak. İBB olası depreme hazır değil.
İstanbul depreminde kaç bina çökecek? Kaç vatandaşımızı enkaz altında kaybedeceğiz? Bunları hiç düşündünüz mü?
Simülasyonlara göre deprem sırasında can kaybımız 10 ila 15 bin kişi.
Asıl önemli olan depremden sonrası. Depremden sonra 1,5 milyon insanımızın hayatı tehlikede. Depremde GSM operatörleri çöktü, elektrikler gitti, doğalgaz hatlarında yangın var. Haberleşmeyi nasıl sağlayacaksınız?
200 bin kamu görevlisinin haberleşmesinden bahsediyoruz.
Senin haberleşmeyi sağlayacak bir altyapın var mı? Yok. Açlık, kıtlık hala hatırımızda yağma olayları yaşandı nasıl müdahale edeceksin?”ASKERİ ŞEHİR DIŞINA ÇIKARMAK YANLIŞ“Öğleden sonra saat üçte Allah korusun bir deprem oldu. Beyoğlu’nda yangın var.
İtfaiyeci Fatih’te, karısı Bahçelievler’de, çocuğu Bakırköy’de.
Bu itfaiyeci ne yapacak? Karısını mı kurtaracak? Çocuğunu mu kurtaracak?
Yangına mı gidecek? Bu durumda kullanılabilecek en doğru personel askerdir.
Çünkü deprem sırasında ailesinin peşinde koşmayacak tek kişi askerdir.
Ailesi başka illerdedir. Hatırlayın 99 depreminde Gölcük’e asker müdahale etti.
Şimdi askeri sen yerleşim alanından dışarıya çıkardın.
Halbuki bu askerlerden deprem için hazır bir kıta oluşturmak lazım.”MİLLİ EKONOMİ MODELİ 4 MİLYAR İNSAN TARAFINDAN KABUL GÖRÜYOR"Bu projeler birkaç günde hazırlanmadı. Bu sorunların hepsi Prof. Dr. Haydar Baş Hocanın Milli Ekonomi Modelinde var.
milli ekonomi modeli bugün dünyada 4 milyar insan tarafından kabul görüyor.
Bizim İstanbul için ürettiğimiz projeler 30 yıllık bir birikimin eseri.
200 bin gence 500 lira burs verirsek, yani tüketimi desteklersek, piyasanın nasıl canlanacağını biliyor musunuz?
Otuz yıldan beri Prof. Dr. Haydar Baş'ın yanında gönlümüzü doldurarak yetiştik.
Çiftçiye vereceğimiz elektrik desteği, vatandaşın pazarda harcayacağı paranın cebinde kalmasını sağlayacak.
Bunları yatıp kalkıp rüyamızda görmedik hepsi Milli Ekonomi Modeli kaynaklı."YILDIRIM VE İMAMOĞLU’NA ÇAĞRI“Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’na çağrı yapıyorum. Buyursunlar beraber ekrana çıkalım. Çözüm yollarımızı, nasıl bir İstanbul hayal ettiğimizi, neler yapacağımızı ortaya koyalım.
Demokratik bir yarış içindeyiz. Bende İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim, Ekrem İmamoğlu Bey de, Binali Yıldırım Bey de.
Buyursunlar beraber ekrana çıkalım. Medeni insanlar olarak birbirimizi tebrik edelim, başarılar dileyelim arkasından da çözüm yollarımızı, gönlümüzde ve kafamızda nasıl bir İstanbul hayal ettiğimizi, neler yapacağımızı ortaya koyalım.
Geçmiş yıllarda bu yapılırdı. Biz şimdi neden bunu yapmıyoruz?”
Bunun için Karaburun’daki tuzlu suyu içilebilir su haline getiren bir tesis kuracağız.
Bu tesiste ters ozmos sistemi ile 1 milimetrenin on binde birinden daha dar aralıktan suyu geçirerek tuzdan arındırıyoruz.
Peki, işletim maliyeti nedir? İstanbul için kullanacak olduğumuz bu yatırımda gerekli olan elektrik için 1500 megavatlık kurulu güce ihtiyacımız var.
Bunu da İstanbul Boğazı’nda üreteceğimiz elektrikle karşılayacağız.
Ürettiğimiz elektrik 5 bin megavat kapasitede olacak. Yani burada ihtiyaç duyduğumuz elektriğin biz 3,5 katını zaten boğazdan üreteceğiz.
Aynı zamanda Terkos Gölü çevresinde de rüzgârgülleri ve güneş panellerinden elektrik üreteceğiz.”METROBÜS ÇÖZÜM DEĞİL “İstanbul trafiğini alt üst eden protokol geçişlerini görüyoruz.
Binali Bey’e, ‘İstanbul’un trafik problemi var mı’ diye sordular, ‘yok’ dedi. Neden yok diyor? Bugün yine gördüm; adamlar araçların üzerine çakarları atıyor yandan geçiyorlar.
Bu tarafta ise millet bekliyor. Onlar efendi de vatandaşlar köle mi?
Burası Mustafa Kemal’in Türkiye’si. Herkes eşit haklara sahip.
Saat 17.30’da metrobüsün Cevizlibağ durağına gidin. İnsanları tıkıyorlar içeriye. İnanın hayvanları öyle tıksan hayvan dernekleri ayağa kalkar. Senin İstanbulluya layık gördüğün bu mu. Çözüm metrobüs değil. İstanbul’un nüfusu belli. Bu kadar büyük bir kütleyi metrobüsle, ufak arabalarla, otobüslerle taşımak mümkün değil.”HAKİKİ HIZLI TREN GETİRECEĞİZ“Biz Japonya’daki gibi hakiki hızlı tren sistemini getireceğiz.
İstanbul için raylı sistemin dışında hiçbir çözüm olamaz. Ama hangi raylı sistem.
Manyetik bir sistemle çalışan yüksek hızlı tren.
Japonya’da bir arkadaşım var. Evi ile işi arası 250 km. Her gün gidip geliyor, 35 dakika.
Orada hızlı tren var. Biz de neler var; YHT (Yüksek Hızlı Tren) var.
Eski trenleri alıp boyuyorlar üzerine YHT yazıyorlar.
Binali Bey’in torunu bile ‘dede bu hızlı tren neden yavaş’ dedi.
Çocuk haklı. Bunu biz yapacağız. Şimdi ‘240 km sürat yapıyor’ diyorlar. Yok, öyle bir şey. Ankara-İstanbul arası bir sürü viraj var. Pamukova’da tren devrildi, insanlar öldü.
Suçu makiniste attılar. Sen bu trene bu kadar sürat basarsan merkezkaç kuvveti seni alır atar. Tokyo’da, Hong Kong’da, Fransa’da, Almanya’da olan son teknolojiye sahip hızlı trenler bizim dönemimizde İstanbul’da da olacak. Bu projeyi ilk olarak Pendik-Silivri arasında hayata geçireceğiz.”E-5 KARAYOLUNUN ALTI PARK OLACAK“Şehrin merkezine insanlar özel araçlarıyla girmesin. Toplu taşımanın mantığı budur.
Araçlarını bir yerde bıraksınlar, toplu taşımayla işlerini görüp tekrar gelsinler, araçlarına binsin ve gitsinler. Peki, bu insanlar arabalarını nereye park edecek? İstanbul’da otopark yetersiz. Avrupa’da nasıl? 3 bin araçlık otoparklar var.
Otopark olmadan sorunu çözemezsiniz. Peki, park sorununu nasıl çözeceğiz?
E-5 karayolunun altı park olacak.”İSTANBUL’DA DOMATES 1 TL OLACAK“Modern seracılıkta sebzelerin istediği, yetişebileceği sıcaklığın elde edilmesi lazım. Hollanda, Trakya’dan çok daha soğuk bir yer olmasına rağmen dünyada seracılıkta lider konumda. Biz de Hollanda’nın yaptığını burada yapacağız. Nasıl yapacağız?
Güneş panelleri ile elektriği üreteceğiz. Burada bulunan üreticilerimize diyeceğiz ki; ‘Biz sana belediye olarak üretmiş olduğumuz elektriğini bedava vereceğiz, sen de burada domates, patlıcan üret. O zaman domates fiyatı 1 liranın altına düşer. Kışın taze sebze ve meyve yeme imkânı elde etmiş olur İstanbullu. Aksi takdirde gelip bugün sebze fiyatlarındaki pahalılığın suçunu halciye ve marketçiye yüklemek, onları gıda teröristi göstermek çok yanlış olur. Asıl sorun yüksek maliyettir.”İSTANBUL DEPREME HAZIR DEĞİL“İstanbul depremden sonra açık hava mezarlığı olacak. İBB olası depreme hazır değil.
İstanbul depreminde kaç bina çökecek? Kaç vatandaşımızı enkaz altında kaybedeceğiz? Bunları hiç düşündünüz mü?
Simülasyonlara göre deprem sırasında can kaybımız 10 ila 15 bin kişi.
Asıl önemli olan depremden sonrası. Depremden sonra 1,5 milyon insanımızın hayatı tehlikede. Depremde GSM operatörleri çöktü, elektrikler gitti, doğalgaz hatlarında yangın var. Haberleşmeyi nasıl sağlayacaksınız?
200 bin kamu görevlisinin haberleşmesinden bahsediyoruz.
Senin haberleşmeyi sağlayacak bir altyapın var mı? Yok. Açlık, kıtlık hala hatırımızda yağma olayları yaşandı nasıl müdahale edeceksin?”ASKERİ ŞEHİR DIŞINA ÇIKARMAK YANLIŞ“Öğleden sonra saat üçte Allah korusun bir deprem oldu. Beyoğlu’nda yangın var.
İtfaiyeci Fatih’te, karısı Bahçelievler’de, çocuğu Bakırköy’de.
Bu itfaiyeci ne yapacak? Karısını mı kurtaracak? Çocuğunu mu kurtaracak?
Yangına mı gidecek? Bu durumda kullanılabilecek en doğru personel askerdir.
Çünkü deprem sırasında ailesinin peşinde koşmayacak tek kişi askerdir.
Ailesi başka illerdedir. Hatırlayın 99 depreminde Gölcük’e asker müdahale etti.
Şimdi askeri sen yerleşim alanından dışarıya çıkardın.
Halbuki bu askerlerden deprem için hazır bir kıta oluşturmak lazım.”MİLLİ EKONOMİ MODELİ 4 MİLYAR İNSAN TARAFINDAN KABUL GÖRÜYOR"Bu projeler birkaç günde hazırlanmadı. Bu sorunların hepsi Prof. Dr. Haydar Baş Hocanın Milli Ekonomi Modelinde var.
milli ekonomi modeli bugün dünyada 4 milyar insan tarafından kabul görüyor.
Bizim İstanbul için ürettiğimiz projeler 30 yıllık bir birikimin eseri.
200 bin gence 500 lira burs verirsek, yani tüketimi desteklersek, piyasanın nasıl canlanacağını biliyor musunuz?
Otuz yıldan beri Prof. Dr. Haydar Baş'ın yanında gönlümüzü doldurarak yetiştik.
Çiftçiye vereceğimiz elektrik desteği, vatandaşın pazarda harcayacağı paranın cebinde kalmasını sağlayacak.
Bunları yatıp kalkıp rüyamızda görmedik hepsi Milli Ekonomi Modeli kaynaklı."YILDIRIM VE İMAMOĞLU’NA ÇAĞRI“Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’na çağrı yapıyorum. Buyursunlar beraber ekrana çıkalım. Çözüm yollarımızı, nasıl bir İstanbul hayal ettiğimizi, neler yapacağımızı ortaya koyalım.
Demokratik bir yarış içindeyiz. Bende İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim, Ekrem İmamoğlu Bey de, Binali Yıldırım Bey de.
Buyursunlar beraber ekrana çıkalım. Medeni insanlar olarak birbirimizi tebrik edelim, başarılar dileyelim arkasından da çözüm yollarımızı, gönlümüzde ve kafamızda nasıl bir İstanbul hayal ettiğimizi, neler yapacağımızı ortaya koyalım.
Geçmiş yıllarda bu yapılırdı. Biz şimdi neden bunu yapmıyoruz?”